29 Mayıs 2013 Çarşamba

Parkın Ölümü...

Bir park öldüğünde ne olur? Ağaçlar ölür ve o ağaçlarla birlikte o parkta yaşayan tüm canlılar ölür. Ağacın kurdu, çimenin karıncası, böcekleri hepsi enkaz altında kalır. Kuşlar konacak dallarını kaybeder kediler, köpekler yaşadıkları alanlarını. Ya insanlar... Nefes alıp soluklandıkları huzuru hatırladıkları,sevgiliyle baş başa buluşup konuştukları, doğayı içlerinde hissedebildikleri tek yer parkları öldüğünde artık hiç göremeyecekleri sevdiklerini kaybetmiş gibi olurlar. Yürekleri ince bir bıçakla kesilmiş gibi sızım sızım kanar. Bu bilinçle yapılan bir eylem değildir ama genlerimize işleyen bir açık alan sevgisi doğayla bütünleşen bedenimizin verdiği bir tepki. Daha önce hiç görmediğimiz bir yer de olsa, dünyanın herhangi bir köşesinde, o parkın

insanlar ve canlılar için ne anlama geldiğini çok iyi biliriz. Şu an elimizden bir şey gelsin ya da gelmesin bir parkın ölümünün ne olduğunu hepimiz çok iyi biliriz. Yeni nesil kim bilir kaç yaşındaki ağaçları ile ölen Gezi Parkı gibi bir parka sahip olabilmeleri için ömürleri yeter mi bilmem ama sonsuza dek yaşatabilmek mümkün... Aydan Selman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder